17 Kasım 2008 Pazartesi

Dünya.

Gülüşün kadar güzel değilmiş dünya.
Dünya;hortummuş
En beklenmedik an ortaya çıkıp
Alırmış içine seni;
Habersiz.
Tırnaklarımdaki oje gibi
Pembe değilmiş dünya,
Herkeste aslında bulunan bir renkmiş
Göz bebeklerinin içindeki siyahmış!
Pismiş dünya,
Acımasızmış:
Alırmış içine
Habersiz.
Dünya:
Herkesteki siyahmış,
En benimsenen.
Dünya
Şimdi sensiz;
Miyop bir insan gözüyle bakmakmış etrafa,
Her şeyden habersiz
Puslu bakışlarla
Siyahmış dünya.

12 Kasım 2008 Çarşamba

Aynaları kırabilirsin.

Yüzün gülerken baksan bir aynaya,güldüğünü görürsün.gerçekliği kanıtlanmış olur kendince.ama bu aynanın bir de arkası vardır simsiyah.orayı çevirdiğinde hiçbir şey göremezsin kendine dair.gördüğün sadece karanlık olur.aynı için gibi.ve aydınlatamazsın bazen karanlığı çünkü en derinine işlemiştir ve sen karanlığı benimsemişsindir.her şey gördüğün gibi değildir bazen.ya da göründüğün gibi değilsindir.mutsuz olsan da kocaman bir sahte gülücük kondurursun karanlık bedenine.ama aynanın diğer tarafından bakmayı kimse akıl edemez.herkes mutlu sanar seni;tam tersiyken.çoğu zaman umursar insanlar seni;en azından öyle hissedersin.Ama kimse içine inmez,seni anlamaya dair hiçbir çaba sarfiyatı olmaz.ve sen sahte gülücüklerinle umursamazsın etrafı;ya da öyle görünürsün.ve bu birikir içinde,dibe çöktükçe karartır.bir süre sonra aydınlatamazsın,sahte gülücüklerin için bile güç bulamazsın kendinde.çoğu zaman da karanlık hayata sadece gölge olduğunu düşünürsün;gereksiz.gereklilik kipinin bile etki edemediği etkisiz eleman...
son kalan güç kalıntılarını zorlarsın ama sadece beyaz yaşlar düşer karanlık gözlerinden aşağı.uçurumdasındır.bir adım atsan yine karanlık.uçuyorum karanlıkta,aynalara çarpmadan.

10 Kasım 2008 Pazartesi

Olips'm <3 .)

*Tinkiminki,Dipsi,Lala,Poo gibi sarılsak sıkı sıkı.
*Jelibonlar gibi parçalanması zor,
*Bonibon gibi rengaaarenk,Eti puf gibi sevimli ,
*Dankek 8 Kek,İpana 7 gibi birarada,
*Do'yla Re gibi ardarda gelen notalar olsak.
*Bir çıtçıt'ın bi tarafı ben,bi tarafı sen olsan.
*Tam 4 Katlı Selpak gibi su geçirmez olsak.D
Koooklamayaaa kıyaaaamağğmmm beniiiğm güzeğğllll manolyaaaaam .)
Olips'm' eee .)
Ailemin onayladığı şeker'm .)

5 Kasım 2008 Çarşamba

Öss(:

Eş'in en kararlı haliyle Pikaçu'yu seçmesi gibi midir Öss,
Pazara gidince annelerin en kırmızı domatesi alması mıdır yoksa?
Öss de Eş gibi kırmızı şapka mı takar?
Pazardaki amcalar gibi mavi önlük mü giyer?
Seni seçtim pikaçu diye mi bağırır?
En güzeli burda mı der?
Peki ya ben?
Domates miyim,Pikaçu mu?
Hiç biri.
Ders çalışan bir ot!um ben.
Olsuuun
Beni seç ÖSS (:

Bir Şizofrenik Ben!

Oh...
Yağmur yağdı,
Toprak kokuyor,
İçime çekiyorum.
Solucanlar geliyor aklıma
Önceden ikiye bölerdik.
Ölmeleri için değil,
Çoğalmaları için.
Biz severdik solucanları.
Ama onlar bizi hiç sevmemiş,
Başkaları gibi.
Ne bilirdik kıskanç olduklarını.
Dedim ya çocuktuk.
Artık çocuk değiliz.
Yine solucan bölüyoruz
Bu sefer ölmeleri için
Çünkü biliyoruz,bizi sevmiyorlar
Dedim ya büyüdük!

Lanet Sevgi Yumakları.

Sizden nefret ediyorum iğrenç yaratıklar
Yani elinizden gelse sevgi patlaması yapacaksınız
Hıh!
sanki çok kıskandım
Bana ne bee!
Biliyor musunuz elleriniz birleşmişken;
Dişli çarklar gibisiniz..
Bir süre sonra gıcırdıyorsunuz.
Yağlanmayınca da;
Bitiyorsunuz!..

Değişti(k)!

Zamanla değişen çoğu şey gibi;
İnsanın kullandığı,
Tercih ettiği,
Ya da buna mecbur bırakıldığı
Kalem rengi bile değişiyormuş.
rengarenk kalemlerim vardı benim,
renk renk,çeşit çeşit
baktıkça mutlu olurdum
Renklerin içinde dalıp dalıp giderdim.
Hep istediğim yerlere..
Mutluydum.
Toz pembeydi hayat.
Değişti hepsi
Acıyı öğrendim.
Siyah kalemin varlığını işte o zaman öğrendim.
Mutsuzlaştım.
Hayat kirlendi,simsiyah oldu o da!
Kirlendi ruhumuz,
Değiştik!
Yeniden pembeye dönsem olmaz ki;
Öğretmenim kızar!
Ne yapayım
Siyah düşler kuracağım artık,
İstemediğim yerlerde,
Mutsuz bir şekilde!

hayat...
Değiştirdin her şeyi tamam da;
Bari pembe düşlerim kalsaydı!

!.

Yastık,
Telefonum,
Alarmi.
sabah,
Gün ışığı.
Yine mi olmadı?
Yine mi uyandım;
Uzaklaşmak istedikçe yakınlaştığım dünyaya?
Azimliyim.
Belki bugün de olmadı ama,
Elbet bir gün!
İstediğim yerde olacağım,
Sonsuza dek!
Belki de biraz sonra?
Hoşçakal!..

Korkuyorum.

Sesinle uyumak vardı yalnız gecelerimde
Korkardm ben gölgelerden,karanlıktan,
Sen olurdun yanımda koruyucu meleğim.
Sesin getirirdi beraberinde;huzur,güven,mutluluk
Seni seviyorum derdim,derdin.
Bilmiyor muydun ben karanlıktan korkarım
Bak yine karanlık,yine yalnızım
Gölgeler var yine,
Korktuğum şeyler.
Bi şey eksik;
sesin.
Sesinle uyumak vardı Korkusuzca,
Gel geri!

Merhaba.

sisli bi cam ardından bakıyormuşum sana
oysa öylesine dokunuyordum,öylesine hissediyorudm ki seni;
meğer ruhuna hiç inememişim..
ve doğmak şimdi yeniden;
yeni bir güne,
yeni umutlara
bir diğer yandan hüzünlere,yalnızlıklara
hepsine yeni bir başlangıç.
Her şeye yeniden "Merhaba!"
Gözlerimdeki donuk cama,Onu da kaplayan yalnızlığa damladı her biri.
Simsiyah beyazlıklarım renklere büründü..
şu an cama yapışıp kalan yağmur damlaları
ne kadar da çoklar;
tıpkı sana olan sevgim gibi.
ama onlar kaybolacak;güneş açacak!
sevgi bitecek,umutlarım gelecek
yağmur gibi(:

Haykırış.

uzun zamandır anlatamıyorum içimdekileri,
bakıyorum yalnızca içimi yansıtan yüzlere...
soğuk bakışlara,düşücelere!
saplantılı fikirlerle beraber saplantılı insanlara!
evet..varlığını hissetmek istiyordum bi zamanlar..
şimdi istemiyorum..çık git hayatımdan..
varlığın gözlerimi acıtıyor..
zorluyor gözlerimi,yaş pınarlarını..
dayanmaya çalıştıkça inadına akıyor yaşlar gözlerimden..
her yaşla beraber anlatmak istediklerim de boşalıyor ellerime..
her yaşın ardından derin bi "ah" çekiyorum kendi kendime..
Yalnızlığımı ah’larla arttırıyorum her defasında;
Artan yalnızlıklarla beraber azalan umutlarım kalıyor yalnızca !
Kendimi kandırmaksa söz konusu olan;evet sevmiyorum..
Ve bu haykırış son anlatıştı..
Bu da Bitti!

Soğan

Ellerinin yerini soğan aldı..
Şimdi de bir elimde soğan,bir elimde bıçak.
Soğan doğruyorum..
Düşünüyorum aynı zamanda..
Soğan sen olsaydın..
Eskisi gibi avuçlarımda sen..
Seni bıçaklasaydım!
Ağlıyorum,yaşlar geliyor gözlerimden,gözlerimi açamıyorum bile!..
Beni ağlatan soğan mı yoksa sen mi?
Elimdeki soğanın acısından mı açılmıyor gözlerim..
Yoksa bu da elimdeki sen’in yaptığın sürprizlerden biri mi?
Elimde ellerin mi soğan mı;
Soğanı değil ellerini mi doğradım
Zamanında keşke kafanı koparsaydım:D:D
Her gün biterken
Yeniden doğacağını bilmek..
Öyle bir şey değil bu!
Bittiğinde oluşmaz ki yeniden.
Zor bulup,
Kolay kaybedilen cinsten
Nadir bir his!
Bu;
Gün batımı değil de
Belki
Çok sevdiğin bir şeyin;
Biteceğini bile bile ona başlamak gibi.
Hani kaçınılmaz sonu olan!
Her düşen yaprakla beraber anlıyordum artık geri dönmeyeceğini..
Mevsim..Sohbahar!
Paramparça bir mutlulukla beraber;
Uysal bir hüzün içimde...
Yoruldum,çaresizim,halsizim..
Aynı şeyleri tekrar etmekten bıktım usandım..
Sonbahar geldi ne istiyorsun hala benden..
Bırak beni!

Unuttum Geçti(:

Bir acı hissediyorum nerden geldiğini kavrayamadığım.
Sanki çürük dişimin ağrısı kadar kuvvetli
Belki de sivri sineğin ısırdığı yerin kaşıntısıyla zarar gören bacaklarımın sızlaması kadar önemsiz..
Ya da ..yerini,nedenini bilmediğim bir şey..
Neyse ney!Acıyor işte bi yerler..
Bak herkes ilgi gösteriyor;hepsi beni mutlu etme çabasında!
Çözüm üretiyorlar bu acılar geçsin diye
Hiç biri fayda etmiyor diyorum.
"En iyisi unutmak.düşünme!geçer" diyorlar
Bu ilgiler üstüne daha çok acıyor kavrayamadığım şey..
Belki de aradığı ilgiyi bulamamaktır her seferinde artan ağrının sebebi?
Bu canımı yakan şey belki de sen yoksun diye?
Uyandım...
Çürük dişim pes etmiş olmalı ağrımıyor artık,
Belki de bacaklarımdaki sivri sinek ısırmaları yok oldu!
Ya da yerini,nedenini kavrayamadığım acı:o da gitmiş olmalı..
En iyisi unutmaktı!
Doğruymuş unuttum geçti(:
Okyanuslara anlatabilir miyim seni?
Sen,sana dair her şey büyük bölümü sevgi(!) sığar mı anlatsam da?
Zaten istesem de anlatamam ki..
Anlattığım zaman okyanus da severse seni?
Ya severse-ki şüphesiz sevecektir-kıskanırım o zaman..
Okyanus güzeldir ya sen de onu seversen?
Dayanamam ki başka şeylerin seni sevmesine;senin onları sevmene..
Okyanus kadar derin;yüzme bilmeyen sevgin?
O derinlikte boğulursa?
İşte benim sevgimi boğdun sen..nefes alamaz oldu!
Severken -Çok?- zarar verdin bana!
Keşke demeyeceğim ama Sevmeseydin hiç!
Emin ol şimdikinden çok yaralamazdı beni..
Ama böyle olması gerekiyormuş demek..
Ne yapalm Rüzgarda eğilen başaklar gibi bükeceğim boynumu..
Başaklar da elbet ölmeyecek mi?
Sen merak etme!Okyanus hiç bitmez ki..

--

Her şeyin bir sonu olduğu gibi bunun da vardı bir sonu..
Bunu ;bir gün biteceğini göze almıştım zaten..
Sen neden sevmedin beni?
Belki de sevdin neden hissettiremedin;hissetttirmedin!
Hani sonsuzdu o sevgi..
Hani üzmek yoktu bir daha her şeyi..?
Bak gökyüzü de bitti yıldızlar da..
Beni üzdün peki ya sen?
Sen hiç mi üzülmedin..
Bu kadar mı önemsemedin beni..
Belki de hiç başlamasaydık..
Öyle daha mutlu değil miydik?
Sonu vardı elbet alışılmış bir durum değil mi bu?
Her güzel şeyin bir sonu vardır ya zaten?
Güzel mi?..Güzel miydi ki bu anlaşılma süreci..
Güzel olmayan şeyler de bitiyormuş bak!
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak..
Zamanı geri alsak ne fark edecek yine aynı hatayı yapmayacak mıyız!..

.

Gün ışığı aydınlatırken etrafı,nasıl kapanıyo ki gözlerin
Karanlığı yok etme şansın varken sen daha fazla nasıl itiyosun kendini
Dünya karanlık değil,aç şu ışıkları!
..
Karanlıklar sonsuza dek karanlıkta kalsın öyleyse
Güneş;göz bebeklerimizden doğsun,
Gözbebeklerimizden doğsun hasret kaldıklarımız.
Sonsuz olsun;
Işık.
ve karanlık çıkıp gitsin hayatımızdan sonsuza,
herkesin yaptığı gibi.
Bitmeli çünkü.
Her özlem şiddetli bir kavuşturmayı davet etmeli ömrümüze
Bahsettiğim gibi;
Ses hızında bitmeli.
Ama ya ses biterken gözbebeklerimiz de kapanırsa sonsuza
Küserse hayata?
O zaman özlemez misin?
Bu özlem kavuşmayı davet etmez mi
Sen ses'e aşıksın bence,ses'ine,
Özlediğine,
Kavuşmaya çalıştıkça sonsuz olanına.
Karmakarışık gürültülü bir dünya olmalı bu aşkın yan etkisi
Düşlerine emanet ettin sevgini;peki ya mantığına emanetse aşık olma yetkisi?

Not:Denizcimcimcim'e tesekkrler.)

Sen ya da Sonbahar?

Beni içine çeken sevgilerin en derini..
belki de bir o kadar anlamlısı..
belki de tam tersi..
beni Bir o kadar sevmeyeni?
Sıradaki sevgi peki sen hangisi olacaksın?
bir şekilde içine alman lazım beni..
koruman gerek..
öncekileri kıskanma sen de..
kendine özel ayrı bir sev beni..
ama içine al..
çok mu istedim "sevmek"?
ama sen sevdiğim;
bir o kadar bağlanmak istemediğim..
alma içine!koruma!bırak beni!..
bağlanmak istemiyorum ki sana..
ne istediğimi;ne istediğini bilemiyorum ki..bir daha inanayım mı sana?
çabuk gel sonbahar çarçabuk!..
gel ki kararsız kalmayayım..
sen yalnızlık mevsimi değil misin zaten?
cama yansıyan her gün ışığıyla;
içimden nedenini bilmediğim bişeyler gidiyor..
belki de gün ışığı istemiyorum artık..
ne istediğimi biliyorum ‘son’ bahar gel artık..
belki çok uzakta bir yerlerde biri var hissediyorum!..
ama dokunamıyorum..

Bir parça kalsın içimde.Fazla değil.Bir parça!

Güzel başladım bugün'e..
Dün olanlar hiç yokmuş gibi davrandım..
bundan sonra da öyle davranacağım belli..
olumsuzlukları değil de olumlu olayları düşünmek..
ama olumsuz şeylerim daha ağır basıyor?
baş etmeliyim ..
evet artık yok olumsuz düşünce..
bak güzel gidiyor her şey yolunda..
tek şey hariç..
o da istisna olsun..
çıkmasın tamamen aklımdan..
kalbimden?çıksın gitsin uzaklara..
aklımdaki yeri hep kalsın mutlu ediyor varlığını hissetmek..

Kuşlar bile!

Son zamanlarda sevdiğim şeyler beni yok etmeye endeksli gibi..
Gün daha doğmadan tam 1 saat önce hani mavi ve yeşil bir arada olur ya..
Ki sevdiğim,beni mutlu eden nadir şeylerdendir;
O bile beni içine çekiyor..yok etme çabasında..
Bak o bile yanıltıyor beni:o bile!
Uzaktan bakınca sanki güneş doğacak her şey bitecekmiş gibi;
Yakından ise..hiç sorma!
Hiç bitmeyecek gibi olan derin ve anlamlı karanlık..
Belki de girdap bu,
Belki bi kabus?
Şimdi uyansam biter mi?
Anne sabah olsun artık..küçükken hep yaptığın gibi öperek uyandır beni..
O an bütün bunların bi kabus olduğunu,bir rüyadan daha fazla bir şey olmadığını anlayayım!
Kalktığında bak ki karanlık kızını henüz yenemedi..hani şu kızının çok sevdiği karanlık..
Anne uyansam geçecek mi?
Belki de asıl kabus uyanmamla gelişecek beni karanlığa iten her şey...bu düşünceler?
Karanlık belki beni içine çekerek korumak istemiştir?
Ben karanlığı seviyorum,karanlık da beni sevmiyor mu?
O kadar çok darbe yedim ki artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu bile kavrayamıyor,
Kendimle çelişkiye düşüyorum..
Şimdi yatsam..bi daha da uyanmasam nasıl olur anne?
Anne!duyuyor musun kuşların sesi geliyor..
Benden uzakta..bi o kadar kalbime yakın olan kuşların..
Onlarla birlikte özgürlüğün ve mutluluğun melodisini fısıldamak istiyorum..
Onlar beni seviyor anne bak:bana şarkı söylüyorlar=)
Anne ben kuşlar gibi uçamaz mıyım?
Ya da ben kalsam kötü fikirlerim uçsa?
Anne!sesimi duyup güneşi mi getirdin?
Hava aydınlandı epeydir uyanıkmışım..
Kuşlar nerde?neden duyamıyorum..?
Acaba rüya bu muydu?
Kuşlar geldi.. yine gitti...artık hiç bi şey beni sevmiyor..kuşlar bile!

Açıklamalı deyimler sözlüğü gibi (:

Etrafta bir sürü var sürüngen;
Hepsi de yalancı birbirinden..
Bir tarafta insanlar değer verir insanlara;
onlar için çoğu şeyden vazgeçerler ya!
sanki her şey olanların aksine;
bazıları da kolpalık yapar kendilerine...
Zarar mı verdiler?sadece ruhlarına sinmiş Şeytanımsı meleğe..
Beni hiç etkilemez olanlar;numara..
Kendi düşen ağlamaz bunlar palavra..
“Düşene bir de sen vur”ana felsefe;
Herkes düşer kendi benliğinin derdine..
Dost kara günde belli olur ya?
işte şu an yalnızca bir kişi var yanımda..!
söze gelince her şey kolay;çok,
icraata gelince tık yok!..
ama akıllandım bu laflara artık karnım tok =)
Sinirle kalkan öfkeyle oturmuş demektir..[Ki sessizlik sonrası fırtınadır]
Asıl mutluluk sevildiğini bilmektir..[Ki imkansızdır]

Başkaları..

işte..tekrar başlıyoruz
aslında hiç durmadık ki
durdurmadılar!
onlar sürükledi bizi bu batağa..
saplandık!..yok bi yardım eli..
yok tutunacağım bi dal..
ve sen yoksun işte..


Dönüp dolaşıp geliyoruz yine aynı yere
dertlerimiz bitmiyo,
bitmiyo bu sürükleme
gittiğin yere çekiyosun hayallerimizi de
bari onlar kalsın senden geriye..

Her şey istemeden oldu..
biz yapmadık bunu
yaptırdılar..
mahkum ettiler bizi buna..
mecbur kaldık bu saplantıya..

Sen Aynı Yerindesin Peki Ya Ben?

felaket yağmur yağıyo bırak yağsın...
bu sert yağmura rağmen kaçmadım yağmurdan..
sanki sana olan nefretimin boşaldığı gibi boşalıyor gökyüzünden damla damla..
nefret bnm içimi..yağmur da gökyüzünü terkediyor bak..
ama sana olan kinim geri gelecek biliyorum yağmurun da geleceği gibi..
önceden yağmurlar güzel şeyler hatırlatırdı..
şimdi hatırlayacak güzel şey kalmadı...
her şeye rağmen bugün bütün ii dileklerim üzerindeydi..
sen benden nefret etsen de..ben seni hala seviorum belki de..
hiç aklına gelmiyor de mi seni sevebileceğim...
zaten aklına gelse de hemen gidecek biliyorum...
bak yağmur gittii..yok artık yağmıyor..
aklından gittiğim gibi terketti o da gökyüzünü..
gökyüzü sinirlenmiş gibi? bağırıyor yine yağmurun ardından..
neden mi?onu terkettiğinden olmasın..

yeni bir güne yine terkedilmekle başladım..
bugün de boşalıyor yağmurlar damla damla gökyüzünden..
dün gökyüzünü terkeden yağmurları kıskanmış olsa gerek..
hepsi gidiyor gökyüzünden..
sen de benim içimden;
Kopuyorsun parça parça ..